Tarihçe

Borçka’nın kuruluşu hakkında kesin bilgi yoktur. Bugüne kadar yörede arkeolojik kazı yapılmadığı için de kasaba ve çevresinin eski çağlara ilişkin bilgi mevcut değildir. Bulunduğu bölge itibarıyla antik çağda Kolheti Krallığı sınırları içinde kalan Borçka’nın önemli bir eski yerleşim olduğu söylenemez. Bununla birlikte, Vahuşti’nin Gürcistan Krallığı’nın Tarihi, Niko Dadiani’nin Gürcistan Tarihi gibi Orta Çağ Gürcü kaynaklarında Borçka’nın adı geçmektedir. Vahuşti eserinde Borçka’dan “Çoruh’un batısında, büyük bir köy” olarak söz etmiştir.

Klarceti bölgesinin yerleşmelerinden biri olan Borçka, Gürcistan Krallığı yönetimi altındayken 1080 yılında Gürcü kralı II. Giorgi’yi yenilgiye uğratan Büyük Selçuklular tarafından istila edildi. Bu sırada Selçuklular Borçka’nın da yer aldığı Klarceti’deki manastırları yaktılar ve bazılarında dinsel faaliyet tamamen sona erdi.[8] Büyük Selçukluların bölgeden çıkarılmasından sonra birleşik Gürcü Krallığı sınırları içinde kaldı. Birleşik Gürcü Krallığı’nın parçalanmasından sonra Samtshe Atabeyliği denilen Gürcü prensliğinin yönetimine girdi. Borçka’nın da içinde yer aldığı Tao-Klarceti bölgesi 16. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlıların eline geçince bu topraklar üzerinde Çıldır Eyaleti kuruldu. Uzun süre Osmanlı yönetiminde kalan Borçka 1876 tarihli “Trabzon Vilayeti Salnamesi”ne göre Lazistan sancağının Hopa kazasına bağlı Gönye (Gonio) nahiyesinin merkeziydi.

Osmanlıların 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda yenilmesinden sonra Borçka Rus İmparatorluğu sınırları içinde kaldı. 1886 tarihli Rus kayıtlarına göre Borçka, Batum oblastı sınırları içinde Batun sancağının (okrug) Gonio kazasına (uçastok) bağlı bir köydü. Borçka köyü aynı zamanda Gonio kazasına bağlı Borçka nahiyesinin de merkeziydi. Borçka nahiyesi Borçka ve Dakvara köylerinden oluşuyordu. Birkaç yıl sonra bölgeyi gezen Gürcü tarihçi Zakaria Çiçinadze, Rus ordusunda görevli İvane Caiani’nin Borçka’da Müslüman Gürcü çocuklarına Gürcüce öğrettiğini yazar. İvane Caiani burada görevli olduğu sırada Gürcüce gazetelere yazılar yollamış, o dönemdeki Borçka ve çevresi hakkında geniş bilgi vermiştir. Caiani bu yazılarından birinde Borçka köyünde ve Çoruh kıyısının bazı yerlerinde yaşayanların ekmeğini yalnızca kayıkçılıkla kazandığını belirtir. Borçkalıların bir başka gelir kaynağının ise, çömlekçilik olduğunu yazar.

I. Dünya Savaşı sonlarına doğru Rus ordusunun bölgeden çekilmesinin ardından Borçka, 1918-1921 arasında bağımsız olan Gürcistan sınırları içinde yer aldı. 1921’de Kızıl Ordu’nun Gürcistan’ı işgali sırasında Ankara Hükûmeti’nin Gürcistan hükümetine 23 Şubat 1921’de verdiği nota doğrultusunda Gürcü birlikleri bölgeden çekildi. Türk birlikleri genel bir harekâtla Tao-Klarceti bölgesinin büyük kısmını (Artvin ve Ardahan) ile Batum’u işgal etti. Ancak Türk birlikleri Giorgi Mazniaşvili komutasındaki Gürcü ordusu tarafından Batum’dan çıkarıldı ve sadece, Borçka’nın da içinde yer aldığı Artvin ve Ardahan bölgeleri Türkiye sınırları içinde kaldı. Borçka, 7 Temmuz 1921’de aynı adlı ilçenin merkezi oldu.

Borçka köyü, 1922 tarihli nüfus cetveline göre Borçka kazasının merkeziydi. 26 Haziran 1926’da, Borçka kaza olmaktan çıkarılıp nahiyeye dönüştürülünce de bu nahiyenin merkezi oldu. Borçka nahiyesi sınırları içindeyse 40 köy yer alıyordu. Borçka, 28 Mayıs 1928’de yeniden ilçe merkezi haline getirildi.